10 Mayıs 2011 Salı

Bahçe Macerası - Bölüm 1 - Tohumlar

Merhaba,
Bahçe macerası başlasın dedik üzerinden bir aydan fazla zaman geçmiş. Boş durmadık tabi bu arada, lafı uzatmadan hemen geriye sayıyor ve tohumları ekmemize dönüyorum.
İnternette tohum araştırıp her gördüğümüz tohuma hevesle baka baka nihayet bir liste oluşturup siparişimizi vermiştik. ZenGarden firmasından verdiğimiz sipariş tohumlar hemen elimize ulaşınca tatlı bir heyecan yaşadık. Mart ortalarında gelişen bu olay üzerine annemizin az sabırlı olun uyarılarını dinlemeden bir anda coşup torf bulduk ve baharlık tohumların hepsini saçtık toprağa.
Tohumların ekim tarihi 21 Mart olarak tarihimize altın harflerle yazıldı.
Bundan sonraki bir iki gün halimiz pek komikti, iki dakikada bir kapların başına gidip çimlenme olup olmadığına bakıyorduk.
Sağolsunlar, tohumlarımız da bizi çok bekletmedi, salatalık ve bamya tohumları üçüncü günde mini mini baş gösterdiler.





Diğer tohumlarımız biraz daha beklediler, örneğin domatesler 5. günde başlarını gösterirken, patlıcanlar 8 gün kadar bekledi.



Doğal olarak artık elimizde fısfısla çimlenme kapları üzerindeki nöbetimiz sürekli hale gelmişti. Konu komşu pencerenin önündeki kapları gördükçe bostan kurmaya kalktığımızdan şüphelenmeye başlamıştı.

Ama biz pek hevesliydik, derken annemin uyarılarını dinlemememden kaynaklanan bir hatamı daha farkettim bu arada.
Tohumlara çok az çimlenme alanı vermiştim, torfu derin koymamış nasılsa şaşırtacağız diye düşünmüştüm. Bu sebeple mini mini bitkilerimize üstten biraz toprak takviyesi yaptık. Bazılarını da Eminönü'nden bulduğum büyükçe plastik kaplara şaşırttık. Aslında şaşırtma için erkendi zira gerçek yapraklar henüz çıkmamıştı ama elden birşey gelmedi.

Nihayetinde bardaklara şaşırttıklarımız gayet mutlu oldu biz de pek sevindik. Bamyalara ise sadece biraz toprak eklemiş ama yerlerinden oynatmamıştık.
Maalesef bamyalar bu tavrımızı pek hoş karşılamadı. Teker teker boyun büktüler. Son birkaçını şaşırtıp kurtarmaya çalıştık ama nafile. Çok üzülerek bütün bamyalarımızı kaybettik. Oysa ilk filizlenerek bizi çok mutlu etmişlerdi.

Seneye tekrar bamya denemeye karar vererek ve gözlemlerimizden birşeyler çıkarmaya çalışarak kalan bitkilerimize yoğunlaştık.

Bu sırada evde salonun durumu görülmeye değerdi doğrusu. Camların önü tamamen plastik bardak doluydu ve bir camın önünde de eski bilgisayar masası tamamen filizlenen ya da filizlenmeyi bekleyen tohumlar tarafından işgal edilmişti.





Bunun ardından bizi bolca bekleten yeşilliklerimiz çıkmaya başladı. Maydanozlar, fesleğen ve dereotları ufak ufak toprağın üzerine çıktıkça biz de artık bu kadar çok bitkiyi nereye ekeceğimiz konusunu düşünmeye başladık.

Evet biraz abartmıştık...